Dijital dünyanın sürekli açık kalan bir parçasında, sürekli olarak haber akışlarını, sosyal medyayı ve videoları inceliyoruz. Çoğu içerik eğlenceli ve dikkat çekici olsa da, bazıları farkında olmadan stres ve kaygıya katkıda bulunabiliyor. Bu noktada, mevcut sağlık uygulamaları bize stresli olduğumuzu söyleyebiliyor ama nedenini belirleyemiyor. Ancak Google’ın yeni bir patenti, yapay zeka ile vücut biyolojik sinyallerinizi birleştirerek stresli içerikleri tespit etmek için bir çözüm geliştirebileceğini öne sürüyor.
Google’ın Yapay Zeka Destekli Stres Tespit Sistemi Patenti
Bu yenilikçi fikir, kişisel bir dijital sağlık koruyucusu gibidir. Neume ve @xleaks7 tarafından keşfedilen patent, yapay zekanın ekrandaki görsel içerikleri analiz ettiği bir sistemi tanımlıyor. Bu sistem, bir makaledeki kelimelerden bir videonun içeriğine veya bir haber başlığının duygusuna kadar her şeyi kapsıyor. Aynı zamanda, kalp atış hızı, deri tepkisi veya uyku kalitesi gibi giyilebilir cihazlardan gelen verileri kullanarak vücudunuzun tepkisini ölçüyor. Özellikle yeni Google Pixel 4 gibi ürünler için bu tür bir sistem ideal görünüyor.
Asıl etkileyici olan kısım, bu iki veri parçasının bir araya gelmesidir. Sistem, zamanla kişisel stres tetikleyicilerinizi öğrenerek, “gece haberlerinde siyasi tartışmalara bakmak kalp atış hızını artırıyor” veya “belirli sosyal medya konularını kaydırmak uykusuzluğa yol açıyor” gibi kalıpları bulabiliyor. Bu, ekran süresini yalnızca takip etmenin ötesine geçerek, sağlığınızı etkileyen spesifik içeriklere dalıyor.
Sistem Stresi Önceden Tespit Ediyor
Sistem, stres yaşamanızı beklemek zorunda kalmıyor; stresin önceden tahmin edilmesini sağlıyor. Bu sayede neyin geleceğini anlamak için duraklama veya hazırlık yapma şansına sahip oluyorsunuz.
Patter etkilendiğinde, size özel kontrol seçenekleri sunuluyor. Bildirim almak, içeriği atlamak veya sürekli stres yaratan uygulamaları engellemek gibi tercihlerinizi belirleyebiliyorsunuz. Önemli bir nokta, bu teknolojinin cihazınızda yerel olarak çalışması ve yalnızca onayladığınız uygulamaları analiz etmesidir. Bu “gizlilik öncelikli” yaklaşım, kişisel sağlık verilerinizin ve içerik tüketim alışkanlıklarınızın güvenli kalmasını sağlıyor.
Unutulmamalıdır ki bu sadece bir patent ve gelecekteki bir ürünün garantisi değildir. Ancak bu, büyük teknoloji şirketlerinin, teknolojilerinden faydalanarak günlük yaşantımızın farklı yönlerini iyileştirmeye yönelik yeni yollar düşünmeye başladıklarını gösteriyor. Yapay zekayı kullanarak sağlığımızı anlamak ve tahmin etmek, bize dijital sağlığımızı hiç olmadığı kadar kontrol etme gücü verebilir. Umarız bu teknolojiyi yakında ticari bir ürün olarak görürüz.
