![]() |
Henri RousseauFransız post-izlenimci sanatçı
Doğum Tarihi: 21.05.1844
Ülke: ![]() |
Henri Rousseau’nun Biyografisi
Henri Julien Félix Rousseau, Fransız kendi kendini yetiştirmiş bir sanatçı olup, 21 Mayıs 1844 tarihinde Fransa’nın Laval şehrinde doğmuştur. Naif sanatın (primitivizm) ve post-izlenimcilik akımının önde gelen temsilcilerinden biri olarak tanınmıştır. Formel eğitim almamış olmasına rağmen, Rousseau’nun eserleri sağlam sanat eserleri olarak yüksek değer görmüştür. Doğanın tek öğretmeni olduğuna inanmıştır.

Hayatının erken dönemlerinde Rousseau, gümrük memuru olarak çalışmıştır. Ancak olgun yıllarında resme geçiş yapmıştır. Laval Lisesi’nde okumuş ve daha sonra babasının borçları nedeniyle yatılı öğrenci olmuştur. Ebeveynleri şehri terk ettiğinde evleri haczedilmiştir. Rousseau okulda bazı konularda zorluklar yaşamış olsa da, çizim ve müzik derslerinde başarılı olmuş, hatta başarılarından ötürü ödüller kazanmıştır.
Rousseau kısa bir süre hukuk okumuş ve avukat olarak çalışmış, ancak sahte tanıklık yapma girişiminin başarısız olması nedeniyle orduya sığınmak zorunda kalmış ve 1863 yılında dört yıl boyunca burada hizmet etmiştir. Babasının ölümünün ardından 1868 yılında Paris’e taşınmış ve dul annesine destek olmuştur. Ev sahibinin 15 yaşındaki kızı Clémence Boitard ile evlenmiş, Clémence altı çocuk doğurmuş ancak sadece biri hayatta kalmıştır.
1871 yılında Rousseau, Paris’e ithal edilen mallar için vergi memuru olarak atananmıştır. Eşi 1888 yılında vefat etmiş ve bir yıl sonra Joséphine Noury ile evlenmiştir. Rousseau, kırk yaşından sonra resme ciddi bir ilgi geliştirmiştir. 1893 yılında, 49 yaşındayken, sanata tamamen kendisini adamak adına gümrük görevinden ayrılmıştır. Küçük bir emekli maaşıyla zaman zaman mali zorluklar yaşamış olsa da, sokakta keman çalarak da dahil olmak üzere çeşitli tuhaf işlere bulaşmıştır.
Rousseau’nun Sanatı
Rousseau, doğayı ana öğretmeni olarak kabul ederken, “bazı tavsiyeler” aldığını kabul etmiştir ancak bunu röntgenlememiştir. Rousseau’nun en ünlü tabloları, sanatçının asla Fransa’yı terk etmemiş ve asla orman karanlıklarına girmemiş olmasına rağmen, orman sahnelerini tasvir etmektedir. Ordudaki yıllarında Meksika’ya gönderilen bir keşif birliği üyesi olduğu hikayesi kanıtlanmamıştır.
Rousseau, resimlerinde ilhamı resimli kitaplardan almış ve Paris’teki botanik bahçesini ziyaret ederek ve doldurulmuş vahşi hayvanları inceleyerek yeni resim konuları bulmuştur. Ayrıca ordu’da tanıştığı bir askerden sub-tropikal Meksika hakkında bilgi almıştır. Egzotik sahnelerin yanı sıra, Rousseau ayrıca Paris ve banliyölerinin bazı topografik tasvirlerini sunmuştur. Yeni bir portre türü icat ettiğini iddia etmiştir. İlk başlarda, çocuksu veya gelişmemiş bir tarzda yapıldığı gibi düz portreleri, birçok eleştirmen tarafından alay konusu olmuştur. İnsanlar, eserlerine sıklıkla şok olmuş veya alay etmişlerdir. Sanatındaki saflık derecesi aşırı şekillere ulaşmış olsa da, eserleri aslında kendisi için seçtiği belirli bir teknik karmaşıklığını açıkça göstermektedir.
1886 yılından itibaren Rousseau, “Salon des Indépendants”ta düzenli olarak sergilemiş, ancak eserleri başlangıçta merkezde yer almamıştır. Zamanla bu durum değişmiştir. 1891 yılında, “Tiger in a Tropical Storm” adlı tablosu (ya da “Surprised!” olarak da bilinir), sergilenmiş ve Rousseau, bu tablosu için genç sanatçı Félix Vallotton tarafından ilk ciddi eleştiriye maruz kalmış ve tabloyu “resmin alfası ve omegası” olarak nitelendirmiştir. Pablo Picasso da Rousseau’nun eserlerini takdir etmiştir. İspanyol deha, 1908 yılında atfettiği bir yarı ciddi, yarı şaka yemek masasını, post-izlenimci sanatçıya onuruna Le Bateau-Lavoir stüdyosunda düzenlemiş. Rousseau’nun son tablosu olan “The Dream,” ölümünden birkaç ay önce “Salon des Indépendants”ta sergilendi. 2 Eylül 1910 tarihinde gangrene bağlı olarak vefat etmiştir.