James Mellaartİngiliz arkeolog
Doğum Tarihi: 14.11.1925
Ülke: Büyük Britanya |
İçindekiler:
- James Mellaart’ın Biyografisi
- Erken Yaşamı ve Kariyeri
- Skandallar ve Tartışmalar
- Arkeolojiye Katkıları
James Mellaart’ın Biyografisi
James Mellaart, Türkiye’deki Neolitik yerleşimleri keşfetmesi ile ün kazanmış İngiliz bir arkeologdu. Ancak 1960’larda siyah pazar arkeoloji eserleri ticaretiyle ilişkilendirilmesi gibi bir dizi skandal, Türkiye’de daha fazla kazı yapmasının yasaklanmasına neden oldu. 2005 yılında Mellaart, profesörlükten emekli oldu ve eşi ile birlikte Kuzey Londra’da yaşamaya başladı.
Erken Yaşamı ve Kariyeri
James Mellaart, Londra’da doğdu ve İstanbul Üniversitesi’nde ders verdi. Ayrıca Ankara’daki İngiliz Arkeoloji Enstitüsü’nde Asistan Direktör olarak görev yaptı. 1951’den itibaren, eşi Arlette ile birlikte Türkiye’deki birçok arkeolojik alanın kazılarını yönetti. Mellaart’ın katkıları arasında Batı Anadolu’da Geç Tunç Çağı’na tarihlenen “şampanya bardağı” seramiklerin tanımlanması yer alıyor ve bu da 1954’te Beycesultan’ın keşfine yol açtı. 1959’da keşif çalışmasını tamamladıktan sonra Ankara’da arkeoloji dersleri vermeye başladı.
Skandallar ve Tartışmalar
1958’de, Mellaart, Ankara’daki İngiliz Arkeoloji Enstitüsü’nden Seton Lloyd’a Dorak’ta yeni, zengin buluntular hakkında bilgi verdi. Mellaart’a göre, bu eserleri altı yıl önce keşfetmiş ancak yayınlama izni alamamıştı. Bu haber London Illustrated News’te yayımlandığında, Türk yetkililer bu eserlerin nerede keşfedildiğini ve neden kendilerine bilgi verilmediğini sormak istediler. Mellaart, eserleri İzmir’de tanıştığı genç bir kadının evinde gördüğünü iddia etti. Bu kadın olan Anna Papastrari’nin İzmir’de adının bilinmediği ve adresinin sahte olduğu ortaya çıktı. Bu durum, Mellaart’ın eski eski eser kaçakçılığı şüphesi nedeniyle Türkiye’den sınır dışı edilmesine yol açtı. Daha sonra Mellaart’ın ülkeye geri dönmesine izin verildi.
Arkeolojiye Katkıları
James Mellaart‘ın 1961’de kazılarını yönettiği Catalhoyuk ekibi, duvar resimleri, kabartmalar ve heykellerle süslenmiş 150’den fazla oda ve yapı keşfetti. Bu, Yakın Doğu’daki erken yerleşimler hakkında bilgiyi önemli ölçüde ileri taşıyan önemli bir anıttı. Mellaart, Catalhoyuk’un Ana Tanrıça kültünde önemli bir rol oynadığına inanıyordu. Ancak pek çok diğer arkeolog bu teoriyi desteklemek için yerel efsaneleri uydurduğunu iddia etti ve hatta onu suçladı. Bu skandalın sonucunda, Türk yetkililer siteye erişimi kapattılar ve kazılar ancak 1990’larda tekrar başladı.