Gençlikten Ün’e: Lana Del Rey’nin Müzik Hikayesi
Lana Del Rey, aslen Elizabeth Grant olan 1986 doğumlu Amerikalı bir şarkıcı ve şarkı yazarıdır. Kendini “gangsta tarzında Nancy Sinatra” olarak tanımlayan Lana Del Rey, Britney Spears, Elvis Presley ve Kurt Cobain gibi sanatçılardan ilham alarak müzik kariyerine yön verdi.
Lana Del Rey, New York’ta doğup büyüdü. Babası Rob Grant, kariyerinin başlangıcında onu destekleyen bir yatırımcıydı. Yüksek öğrenimini New York’taki Fordham Üniversitesi’nde tamamlayan Del Rey, sahne adını Küba kıyılarını anımsatan “Lana Del Rey” olarak seçti.
Müzik yolculuğu, Ekim 2008’de “Lizzy Grant” takma adıyla yayınladığı üç parçalık “Kill Kill” albümü ile başladı. Daha sonra ilk stüdyo albümü “Lana Del Rey aka Lizzy Grant”i Ocak 2010’da bağımsız prodüktörlerle çalışarak yayınladı. Albümün haklarını ilk olarak “5 Points” müzik şirketi almış olsa da sonradan kendisi satın aldı.
Haziran 2011’de Del Rey, “Stranger Records” ile sözleşme imzaladı ve “Video Games” adlı ilk single’ını yayınladı. Aynı yılın sonlarında “Interscope Records” ve “Polydor” ile yeni bir anlaşma imzaladı. 2011 yılı Ekim ayında “Q award” ile “Büyük Bir Sonraki Şey” ödülünü kazanarak yükselen popülaritesini perçinledi.
Lana Del Rey, müziğini çeşitli canlı performanslarla promosyonunu sürdürdü. Performanslar sırasında zaman zaman gerginlik yaşadığı eleştirilse de güçlü anlarında sesi etkileyici bir enerji yansıttı.
Del Rey’nin ilk albümü “Born to Die”, Ocak 2012’de yayınlandı. Eleştirmenlerden karışık yorumlar alan albüm, Del Rey’in Ocak 2012’de “Saturday Night Live” programında iki şarkısını seslendirmesiyle hem seyirciden sıcak karşılama hem de eleştirmen ve izleyicilerden kuşku topladı. Yine de, oyuncu Daniel Radcliffe gibi tanınmış isimlerden destek gördü.
Del Rey, müzik kariyerinin yanı sıra 2012 yılında “NEXT Model Management” ajansıyla anlaşarak müzik endüstrisine olan varlığını genişletti.