Maria Zambrano: İspanyol Yazar ve Katolik Filozof-Denemeci
Maria Zambrano, tanınmış bir İspanyol yazarı ve aynı zamanda Katolik bir filozofu-denemeciydi. Babası Blas Zambrano, ünlü bir liberal eğitimciydi ve İspanyol şair Antonio Machado’nun yakın arkadaşıydı.
Erken Hayat ve Eğitim
Zambrano, Madrid Üniversitesi’nde Xavier Zubiri ve Jose Ortega y Gasset gibi önemli filozofların derslerine katıldı. 1931’den 1936’ya kadar aynı üniversitede metafizik profesörü olarak görev yaptı. Bu süre zarfında, “Revista de Occidente” ve “Cruz y Raya” gibi etkili edebiyat dergileriyle de ilgilendi. Zambrano, Luis Cernuda, Miguel Hernandez ve Camilo Jose Cela gibi yazarlarla yakın dostluklar kurdu.
Göç ve Sürgün
1936’da Zambrano ve eşi, tarihçi Alfonso Rodriguez Aldave, Şili’nin büyükelçilik sekreteri olarak atandığında Latin Amerika’ya taşındı. Santiago de Chile’de bulunduğu sırada 1936’da idam edilen şair Federico Garcia Lorca’nın eserlerinden oluşan bir antoloji yayınladı. Aynı yıl Küba’yı ziyaret etti ve Jose Lezama Lima ile dost oldu. 1937’de Zambrano İspanya’ya döndü ancak eşi Cumhuriyeti savunmak için cephede savaşmaya gitti. 1939’un 28 Ocak’ında Franco yanlılarının zaferinden sonra Zambrano Fransa’ya geçti ve uzun yıllar sürecek sürgün döneminin başlangıcını işaret etti.
Sürgünde Hayat ve Eserler
Sürgün döneminde Zambrano, Paris, New York, Meksiko Şehri, Havana ve San Juan (Porto Riko) gibi çeşitli şehirlerde yaşadı, çalıştı ve dersler verdi. 1946-1949 yılları arasında Paris’te yaşadı, ardından 1949-1953 yılları arasında Havana’ya döndü. 1964 yılında Roma’ya yerleşti ve 1980’de Cenevre’ye taşındı. 1984’te Madrid’de yaşamaya başlayan Zambrano, sürgün dönemi boyunca Octavio Paz, Jose Lezama Lima, Xavier Bergamin, Luis Cernuda, Helena Gilen, Gabriel Marcel, Albert Camus ve Raymond Aron gibi önemli isimlerle dostluklarını ve yazışmalarını sürdürdü.
Katkılar ve Tanınırlık
1987’de Maria Zambrano Velez-Malaga, İspanya’da Maria Zambrano Vakfı kuruldu. 1988’de Zambrano, prestijli Miguel de Cervantes Ödülü’ne layık görüldü. Zambrano’nun düşünceleri iki ana tema etrafında dönmekteydi: İspanya’nın kaderi ve Avrupa liberalizminin ve demokratik cumhuriyetlerin kaderini kapsayan bir yandan, diğer yandan da bütüncül, fedakar bir kişilik üzerine katolik bir filozofik antropoloji. Zambrano’nun bu konulardaki kamu konuşmaları, makaleleri ve kitapları sürgün döneminde İspanyol entelektüeller arasında entelektüel yaratıcılığı birleştirici ve teşvik edici önemli bir etken haline geldi.