Max Planck: Kuantum Teorisini Devrim Yaratan Alman Fizikçi
Alman fizikçi Max Planck, kuantum teorisinin kurucusu olarak geniş çapta tanınmaktadır. Olağandışı düşünme tarzı ile bilinen Planck’ın, bir fincanın göründüğü gibi sadece bir kulpu olmadığı, aslında iki kulpu olduğunu başkalarına ikna etmek için bir fincanın kulplarının 180 derece yerine 360 derece açıyla birbirinden farklı konumlandırıldığını anlattığı bir anekdot vardır. Bu, Planck’ın fiziği devrimleştirebilecek benzersiz zihin yapısını yansıtan bir gerçeklik taşımaktadır.
İlginç bir şekilde, Planck, Hegel ve Schiller gibi diğer Alman dehalarıyla uzaktan akraba olduğu bilinmektedir. Yetenek sorulara diğerlerinin cevap veremediğini sağlayabilirken, deha sorulara diğerlerinin anlayamayacağı şekilde yanıt verebilir. Planck’ın enerji kuantalarını tanıtması ve dünyanın temel bir özelliği olarak rastlantısal olasılığın kabul edilmesi gibi bilimsel katkıları hayret verici ve zor anlaşılabilirdi. Bugün bile birçok bilim insanı, yüzyıllardır düzenlediği gibi her şeyi sıralama arzusuna rağmen, Planck tarafından kurulan kuantum fiziği prensiplerini kabul etmeye ve uyum sağlamaya devam etmektedir.
Dünya, suda yansıyan bir görüntü gibi garip ve kaçınılmaz bir şekilde elde edildi. Bu temel kaçınılmazlık ve “her şey ve sonuna kadar” bilinememesi, modern elektronik, televizyon, tıbbi teknoloji ve nükleer enerjiye temelleri attı. Genç bir adamken Max Planck, yetmiş yaşındaki profesör Philipp von Jolly’ye gidip teorik fizikle ilgilenme isteğini dile getirdiğinde, deneyimli bilim insanı şüpheyle karşılık verdi ve teorik fizik alanının çoğunlukla tamamlandığı bir maceraya girme ihtiyacını sorguladı. Ancak Planck, eğer bir fizik dalı tamamlanmışsa, başka bir dalın başlatmanın zamanı geldiğine inanıyordu. Ona göre önemli olan şey, bir fincanın iki kulpa sahip olduğunu hatırlamaktı.
Video: Max Planck Hakkında