Yıllardır, hafta sonu bisiklet sürüşleri benim için önemli bir kaçış noktası oldu. Her pedal çevirmemde, haftanın getirdiği stresi azaltıyorum ve bu deneyimi daha keyifli hale getiren bazı araçlar edindim. Ancak, fazla ekipman taşımanın ride’ın tadını kaçırdığını öğrendim; bu durum, bisiklet sürmek yerine pings ve batarya seviyeleriyle ilgilenmek zorunda kalmıştım.
İşte burada Ray-Ban Meta devreye giriyor: Hafta sonu sürüşlerimi daha basit ve eğlenceli hale getiren akıllı gözlükler.
Artık güneş gözlüğü, kulaklık takmak ve çeşitli fotoğraflar çekmek için telefonla uğraşmak yerine, her şey için tek bir cihazım var.

Ray-Ban Meta akıllı gözlükleri sadece benim değil, birçok kişinin ilgisini çekti — Meta, bu cihazlardan milyonlarca sattığını açıkladı ve CEO Mark Zuckerberg, satışların son bir yılda üç katına çıktığını belirtti.
Birçok Reddit başlığı ve YouTube videosu, pek çok kişinin bisiklete binerken Ray-Ban Meta gözlüklerini kullandığını gösteriyor. Meta, buna yanıt olarak, spesifik olarak atletler için geliştirilen bir nesil AI akıllı gözlüklerini Oakley ile birlikte inşa ediyor.
Ray-Ban Meta ile Sürüş Keyfi
Ray-Ban Meta gözlüklerimi bisiklete binerken kullanmayı hiç düşünmemiştim. Ancak birkaç ay önce denemeye karar verdim.
Artık bu gözlükleri bisiklet sürerken en çok kullandığım yer oldu. Meta, bu akıllı gözlüklerde doğru şeyleri yeterince iyi yaparak bana ne kadar önemli bir şey sunduğunu gösterdi. Kullanımı oldukça keyifli ve birkaç güncelleme ile daha da iyi hale gelebilir.
Ray-Ban Meta’nın ana satış noktalarından biri, gerçekten iyi bir Ray-Ban güneş gözlüğü olmalarıdır; benimki Wayfarer tarzında değişken lenslere ve şeffaf bir plastik gövdeye sahip.
Bu gözlüklerin, güneşten, tozdan ve polenlerden korumada bisiklet sürüşleri için iyi bir şekilde çalıştığını gördüm. Kask altında rahatça oturuyorlar – ancak mükemmel değil. (Buna değinmek gerek.)
Meta’nın akıllı gözlüklerinin ‘katil’ özelliği, sağ ve sol gözlerimin üstünde yer alan kameradır. Gözlük, sürüş sırasında gördüğüm şeylerin fotoğraflarını ve videolarını, çerçevenin üst sağ köşesindeki düğmeye basarak yakalamamı sağlıyor. Bu, telefonu karıştırmanın zor ve tehlikeli olduğu bir ortamda büyük bir avantaj.
Geçtiğimiz hafta sonu, San Francisco’daki Golden Gate Park’ta bisiklet sürerken, Ray-Ban Meta gözlüklere sahip olarak, güzel mavi çayır gölünün, kıyıyı kaplayan çalılarla dolu kumulların ve parka girişteki ağaçlarla kaplı yoldan fotoğraflar çektim.
Kameranın kalitesi harika değil ama oldukça iyi. Gözlüklerim sayesinde, asla çekmeyeceğim anları yakalama fırsatım oldu. Bu nedenle, bu kamerayı telefonumdaki kameranın yerini alacak bir şey olarak görmüyorum; bunun yerine daha fazla fotoğraf ve video çekmemi sağlıyor.
Zorluklar
Ray-Ban Meta gözlükleri yürüyüş yapmak için harika görünüyor ama bisiklet sürmek için tasarlanmadıkları açık.
Bazen daha engebeli bir yolda giderken, gözlüklerim burnumdan kayıyor. Bisikletimle öne eğildiğimde, kalın çerçeveler görüş alanımı kapatıyor. (Bisikletçiler için tasarlanan çoğu güneş gözlüğü ince çerçevelere ve burun pedlerine sahip.)
Yine de, Ray-Ban Meta gözlüklerinin diğer uygulamalarla uyum sorunları olduğunu gözlemledim. Fotoğraf çekmeyi ve müziği duraklatmayı sevsem de, diğer her şey için telefonumun cebinden çıkması gerekiyor.
Örneğin, Ray-Ban Meta’da bir Spotify entegrasyonu var ama AI asistanını spesifik çalma listelerini çalmaya ikna etmekte zorlandım. Bazen, çalma listesi istiyorumdiyene, hiç müzik çalmadı veya yanlış çalma listesi çaldı.
Bunların geliştirilmesi ve Strava veya Garmin gibi bisiklet odaklı uygulamalarla daha fazla entegrasyon sağlanması gerektiğini düşünüyorum.
Meta AI İyileştirilebilir
Sonuçta, Meta’nın AI asistanı olarak adlandırılan özellik sıkça göz önüne çıkarıldı, fakat çoğu zaman yetersiz kaldığını gördüm.
Meta’nın sesli AI’sı, OpenAI ve Google’ın ürünlerinin gerisinde kalıyor. Sesleri daha robotik ve cevapları daha güvenilir değil.
Yeni sunulan Ray-Ban Meta’daki canlı video AI oturumlarını denedim ve bu özellik, Ray-Ban Meta cihazından gelen video ve sesi buluta akıtıp daha akıcı bir AI asistanıyla etkileşim sağlamayı hedefliyor. Fakat aslında oldukça karmaşık ve hatalıydı.
Ray-Ban Meta’dan bisiklet sürerken yanımdan geçen ilginç arabaları tanımlamasını istediğimde, gözlük modern bir Ford Bronco’yu vintage bir Volkswagen Beetle olarak tanımladı, oysa ikisi birbirine hiç benzemiyor. Sonraki bir seferde 1980’lerin bir BMW’sini Honda Civic olarak tanımladı. Daha yakın ama hâlâ çok farklı arabalardı.
Canlı AI oturumunda, AI’dan bazı bitkileri ve ağaçları tanımlamasını istedim. AI, bir okaliptüs ağacını meşe ağacı olarak tanımladı. “Hayır, bu okaliptüs ağacı,” dediğimde, AI, “Oh evet, haklısın,” diye yanıtladı. Böyle deneyimler, neden AI ile konuştuğumu sorgulamama neden oluyor.
Gelecekte daha gelişmiş bir versiyonunu görmek istiyorum; bisiklet sürüşlerine uygun akıllı gözlükler. Ray-Ban Meta, gördüğüm en inandırıcı AI cihazlarından biri ve birkaç önemli güncelleme ile bir sürüşte keyif ile giyebileceğim bir cihaz olabileceğini düşünüyorum.