Robert OppenheimerAmerikalı teorik fizikçi, fizik profesörü
Doğum Tarihi: 22.04.1904
Ülke: ABD |
İçindekiler:
- Erken Yaşam ve Eğitim
- Atom Araştırmaları
- Manhattan Projesi
- Hiroşima ve Nagazaki
- Politik Tartışmalar ve Kara Liste
- Mirası
Erken Yaşam ve Eğitim
Robert Oppenheimer, New York City’de Alman Yahudi göçmen bir ailenin çocuğu olarak doğdu. Zekası ve okuma tutkusuyla genç yaşta olağanüstü bir parlaklık gösterdi. Önde gelen Etik Kültür Okulu’ndan mezun olduktan sonra 1922’de Harvard Üniversitesi’ne kaydoldu ve üç yıl sonra derecesini onur listesiyle tamamladı.
Atom Araştırmaları
Oppenheimer’ın olağanüstü yeteneği, Nobel ödüllü Ernest Rutherford’ın öğrencisi olmasını sağlayan bir burs kazanmasını sağladı. Kuantum teorisinde Born-Oppenheimer metodu geliştirmek için Max Born ile işbirliği yaptı. ABD’ye döndükten sonra, tanınmış bir fizikçi olarak kendini kabul ettirdi ve California Teknoloji Enstitüsü ve California Üniversitesi, Berkeley’de ders verdi.
Manhattan Projesi
1939’da, Oppenheimer’ın Nazi Almanyası’nın nükleer araştırmalarıyla ilgili endişeleri onu Manhattan Projesi’ne katılmaya yönlendirdi. Bilimsel direktörü oldu ve ilk atom bombalarının geliştirilmesini denetledi. 16 Temmuz 1945’te, New Mexico’daki Trinity testi atom bombalarının yıkıcı gücünü gösterdi.
Hiroşima ve Nagazaki
6 ve 9 Ağustos 1945’te atom bombaları sırasıyla Hiroşima ve Nagazaki’ye atıldı. Oppenheimer, dehşeti bizzat gözlemleyerek barış ve nükleer silahsızlanma savunucusu haline geldi. Kamu açıklamaları ve aktivizmi tartışmalara yol açtı.
Politik Tartışmalar ve Kara Liste
Oppenheimer’ın eşinin komünist bağlantıları onun üzerinde şüphe yarattı. 1954’te Atom Enerjisi Komisyonu, güvenlik iznini iptal ederek onun hükümet araştırmalarındaki kariyerini sona erdirdi. Bilim camiası tarafından dışlanmış hisseden bilim insanı sürgünde yaşadı.
Mirası
Olumsuz bir duruma rağmen, Oppenheimer’ın fizik alanındaki katkıları derindir. Manhattan Projesi’ndeki rolü onu atom bombasının “Atom Bombasının Babası” unvanını kazandırdı. Aynı zamanda, kara delikler üzerine yaptığı çığır açan keşifler de dahil olmak üzere, astrofizik ve kozmoloji alanındaki sonraki çalışmaları, onu 20. yüzyılın en büyük fizikçilerinden biri olarak anılmaya layık kıldı.