İklim teknolojisi alanında yeni bir trend ortaya çıkıyor. Bir grup girişimci, uzayda kullanabilecekleri teknolojilerle başladıkları yolculuklarını, bu teknolojilerin dünyada da büyük fayda sağlayabileceğini fark ederek sürdürüyor.
Halen Mattison ve Luke Neise bu yeni akıma uyum sağlayan ikili arasında yer alıyor. Mattison, SpaceX’te çalıştı; Neise ise Vanderbilt Havacılık Tasarım Laboratuvarı ve Varda Uzay Endüstrileri‘nde görev yaptı. İkili, başlangıçta SpaceX’e, karbondioksiti metan haline dönüştüren reaktörler satmayı hedefliyordu; ancak bugün bu reaktörleri doğal gaz yerine kullanacak şekilde geliştirmeye karar verdiler.
Kurdukları şirket, General Galactic, bu yılın Nisan ayında gizlilikten çıkmış durumda. Şirket, günde 2,000 litre metan üretebilen bir pilot sistem geliştirdi. General Galactic’in CTO’su Neise, TechCrunch’a yaptığı açıklamada, şirketin tasarımlarını kendi bünyesinde geliştirerek bu üretim kapasitesini artırmayı hedeflediğini belirtti.
Üretim Sürecinde Yenilikçi Yaklaşımlar
Mattison, “Enerji karışımında büyük bir eksiklik olduğunu düşünüyoruz” diyerek, tedarik zincirlerini sahiplenmenin ve üretim sürecinin tüm parametrelerini kontrol etmenin mühendislik çözümlerini nasıl açığa çıkardığını vurguladı. Şirket, ticari ölçekte reaktörlerini kitlesel üretim teknikleri ile bir araya getirmeyi planlıyor; bu yöntem günümüzde çoğu petrol ve enerji tesisinin inşa şekline karşın bir alternatif sunuyor.
Metan Üretimi ve Pazar Hedefleri
General Galactic’ın önceliği metan üretimi olsa da, Mattison bu metanın ısınma ve enerji sektöründeki fosil yakıtların yerini almak için kullanılmadığını belirtti. “Bu alanlar genellikle elektrifikasyona doğru ilerliyor” dedi. Şirket, metanı daha çok kimya veya plastik üretiminde hammadde ya da enerji kaynağı olarak satmayı amaçlıyor.
Şirket, ulaşım alanını da tamamen dışlamıyor. Mattison, “Başka hidrokarbonlar üzerinde çalıştığımızı” belirtip, jet yakıtı gibi alternatiflerin de gündemde olduğunu ifade etti. “Bizi izlemeye devam edin” dedi.
Yatırımcıların İlgi Odağı: General Galactic
General Galactic, 2025 yılında ilk modüllerini kullanıma sunmayı planlıyor. Bu hedefe ulaşmak için, Harpoon Ventures ve Refactor Capital’ın öncülüğünde geçen günlerde 8 milyon dolarlık bir tohum yatırımı aldılar. Bu yatırım, sahada hızlı bir şekilde benimsenmeye yönelik bir stratejinin parçası.
General Galactic, modüllerinin mevcut altyapıya entegre olmasını umarak, hidrojen gib diğer yakıtlara göre daha hızlı benimsenebileceğini düşünüyor.
Rekabet ve Gelecek Planları
General Galactic’ın en büyük rakipleri muhtemelen hidrojen değil, yeşil metanol üretimi üzerinde çalışan Oxylus Energy, Aerleum ve SpiralWave gibi girişimler olacak. Metanol, pek çok yakıt ve petrokimyasal ürün için önemli bir yapı taşı ve oda sıcaklığında sıvı formda bulunuyor.
Metanın -258 derece F’de sıvı hale geçtiğini ve güçlü bir sera gazı olduğunu unutmamak gerekli; karbondioksitten 80 kat daha güçlü bir etkiye sahip. Kaçak doğal gaz altyapısının, iklim değişikliği üzerindeki önemli katkılarından biri olduğu düşünülüyor. General Galactic, üretim sürecinde kaçakları azaltamazsa, bağımlılıkları karbon nötr iddialarını zayıflatabilir.
Buna rağmen, yenilenebilir elektrikle üretilen metanın, fosil yakıtlara kıyasla daha düşük bir karbon ayak izine sahip olacağı aşikâr. Özellikle havacılık ve deniz taşımacılığı gibi sektörlerin dekarbonizasyonu yüksek maliyetli olduğundan, sıvı yakıt alternatiflerinin gelecekte büyük bir fırsat yaratabileceği düşünülüyor.