Tod Browning
Amerikalı film yönetmeni, oyuncu ve senarist
Doğum Tarihi: 12.07.1880
Ülke:ABD
İçindekiler:
- Erken Yaşam ve Kariyer
- Varyete Gösterisi ve Filmdeki Çıkışı
- Hollywood’da Atılım
- Yönetmenlikte Başarı
- Lon Chaney ile İşbirliği
- Film Yönetimine Geri Dönüş
- “London After Midnight” ve “Dracula”
- Efsanevi “Dracula” Filmi
- “Freaks” ve Sonraki Kariyer
- Emeklilik ve Miras
Erken Yaşam ve Kariyer
Charles Albert Browning Jr., 12 Temmuz 1880’de Kentucky’nin Louisville şehrinde doğdu. Çocukken tiyatroya ilgi duyan Browning, 16 yaşında evden kaçarak dolaşan bir sirkte çalışmaya başladı. “Tod Browning” sahne adını kullanarak pazarlama, palyaço ve “yaşayan ceset” actını icra etti.
Varyete Gösterisi ve Filmdeki Çıkışı
Birkaç yıl tiyatroda oyunculuk, sihirbazlık ve dans yapan Browning, 1909’da yönetmeye geçti. O yıl D.W. Griffith ile tanışarak Biograph filmlerinde küçük rollerde rol aldı.
Hollywood’da Atılım
1913’te Griffith’i takip ederek Kaliforniya’ya giden Browning, Reliance-Majestic filmlerinde destekleyici rollerde oynamaya devam etti. Ancak ciddi bir kaza sonrası alkolizm kariyerini sekteye uğrattı.
Yönetmenlikte Başarı
İyileşme sürecinin ardından 1917’de yönetmenliğe geri dönen Browning, ilk uzun metrajlı filmi “Jim Bludso”yu yönetti. Metro için birkaç başarılı film çekti ve 1918’de Universal Stüdyoları’na katıldı, burada yapımcı Irving Thalberg ile tanıştı.
Lon Chaney ile İşbirliği
Browning ve Chaney’in ilk filmi olan “The Wicked Darling” (1919), Chaney’in bir hırsızı canlandırdığı melodramatik bir filmdi. İşbirliği başarılıydı ancak Browning’in babasının ölümüyle alkolizme geri dönüp çalışmasını kaybetti.
Film Yönetimine Geri Dönüş
Bağımlılıktan kurtulduktan sonra Browning, Metro Goldwyn Mayer için birkaç film yönetti. 1925’te eski işbirliğine döndüğü Universal Stüdyoları’nda Lon Chaney’in oynadığı oldukça başarılı film “The Unholy Three”yi yönetti. İkili, “The Blackbird” (1926), “The Road to Mandalay” (1926) ve “The Unknown” (1927) dahil birçok filmde birlikte çalıştı.
“London After Midnight” ve “Dracula”
Browning’in “London After Midnight” (1927) filminde Chaney, sahte bir vampiri canlandırdı ve bu da Bram Stoker’ın romanı “Dracula”nın uyarlanma fikrini doğurdu. Browning, sesli film “The Thirteenth Chair” (1929) yönetmeye başladı, Chaney ise “Dracula”da oynamak için hazırlandı ancak 1930’da vefat etti. Yapımcılar daha sonra Browning’e devam etmesi için baskı yaptılar ve bela Lugosi’yi Dracula rolüne cast etti.
Efsanevi “Dracula” Filmi
Şubat 1931’de yayınlanan film büyük bir başarıydı ve pek çok devam filmi ile bir korku filmi dalgasını tetikledi. Browning’in sonraki filmi, boks draması olan “The Iron Man” (1931) idi.
“Freaks” ve Sonraki Kariyer
Browning’in en ünlü sanatsal başarısı ve en büyük ticari başarısızlığı “Freaks” (1932) idi. Film, fiziksel engellere sahip sirk sanatçılarının yaşamlarını konu alıyordu. Aşk, ihanet ve ahlak konularını keşfetti ancak seyircilerden büyük eleştiri aldı. “Freaks”tan sonra Browning sadece birkaç film yönetti, bunlar arasında mistik gerilimler “Mark of the Vampire” (1935) ve “The Devil Doll” (1936) yer alıyordu. Yönetmenlik kariyerinin son filmi ise “Miracles for Sale” (1939) adlı dedektif filmiydi.
Emeklilik ve Miras
1942’de emekli olan Browning, giderek izole bir yaşam sürdü. 1944’te ölüm haberleri yayıldı ise de gerçek değildi. Browning, 5 Ekim 1962’de boğaz kanseriyle mücadele ederken hayatını kaybetti. Filmleri korku sinemasında kalıcı bir iz bıraktı, türdeki ustalığını ve tabu konuları keşfetme cesaretini sergiledi.