Valerius MaximusRoma yazarı
Ülke: İtalya
|
İçindekiler:
Valerius Maximus: Bir Roma Yazarı ve Retorisyen
Valerius Maximus, MÖ 14 yılında konsül ve Asya valisi olan Sextus Pompeius’un himayesinde yetişen ve Roma İmparatoru Tiberius döneminde tarihi anekdotlar toplayan bir Roma yazarı ve retorisyen olarak tanınır. Kişisel hayatı hakkında fazla bilgi bulunmamakla birlikte, fakir bir aileden geldiği ve başarısını 27 yılında Doğu’ya yapılan bir seyahatte ona eşlik eden Sextus Pompeius’a borçlu olduğu bilinmektedir. Pompeius, sanat ve edebiyatın bir himayecisiydi ve edebi çevresinde Ovid ve imparator ailesinden bir üye olan Germanicus bulunmaktaydı. Valerius Maximus’un “Facta et dicta memorabilia” yani “Hatırlanmaya Değer Olaylar ve Sözler” adlı eseri, MÖ 31 yılı civarında Sejanus’un düşüşünden sonra yayımlandı.
Tarz ve İçerik
Valerius Maximus’un yazım tarzı, onun profesyonel bir retorisyen olduğunu göstermektedir. Önsözde, tarihi anekdotlar koleksiyonunun özellikle hatip okulları için tasarlandığını, öğrencilere tarihsel örneklerden yararlanarak hitabet sanatını öğretmeyi amaçladığını belirtir. El yazmasının başlığı, “Facta et dicta memorabilia libri novem” şeklinde, yani “Hatırlanmaya Değer Olaylar ve Sözlerin Dokuz Kitabı” anlamına gelir. Anlatı, her kitabın temalara göre sınıflandırılmış alıntılardan oluştuğu, genellikle erdemler ve kötülükler ya da bu alıntılarda tasvir edilen hatalar ve zayıflıkların bulunduğu, kısa ve düzensiz bir yapıya sahiptir. Anlatının çoğu Roma tarihine dayansa da, her alıntı aynı zamanda özellikle Yunanlılardan olmak üzere diğer milletlerin de tarihinden ek alıntılar içermektedir. Valerius’un eseri, Principate dönemi Roma yazarlarının yaygın iki karşıt duyguyu yansıttığı ve Roma’nın çağdaşlarının bir tarafta cumhuriyet dönemindeki atalarına göre aşağı olduğuna, diğer tarafta ise hala diğer milletlerin, özellikle Yunanların, ahlaki meselelerde üstün olduğuna inanıldığı şeklinde görüşler içermektedir.
Kaynaklar ve Önemi
Valerius, Cicero, Livius, Sallustius, Varro ve Pompeius Trogus gibi kaynaklardan yararlandı. Sovyet Tarih Ansiklopedisi’ne göre kaynaklarını dikkatsizce ve özellikle mantıksızca kullandığı halde, derlemesi, gaplarını, çelişkilerini ve kronolojik hatalarını dikkate alındığında, olayları ve yaşam koşullarını, Valerius’un tanıklığında doğru bir şekilde yansıtmaktadır. Tarihçiler Valerius’a çok şey borçludur, çünkü genellikle kaybolmuş kaynakları içerir ve kendi zamanına dokunduğunda, bilgi eksikliği nedeniyle sıkça tartışmalara konu olan Tiberius dönemine kısa bir bakış sunar. Onun imparatorluk sarayıyla ilgili görüşleri genellikle yanlış anlaşılmıştır, çünkü bir aşık olduğu düşünüldü ve Marcial gibi flört eden biri olarak görülmüştür. Ancak, imparatorluk hükümeti üzerine yorumları daha yakından incelendiğinde, doğaları veya miktarları açısından sıra dışı olarak kabul edilemezler. Valerius’un tek gerçekten kınanabilir bölümü, praetorian prefekt Lucius Aelius Sejanus’a karşı sert bir retorik saldırıdır. Eseri, Latince dilinin tarihinde bir bölüm olarak dikkate alınır, çünkü klasik Latin’den “gümüş” Latinceye geçişin daha geniş bir anlayışını sunar. Valerius, Quintilian’ın zekasının parlaklığı ve Tacitus’un tadı ve inceliği dışında çağındaki tüm retorik başarıları kapsar. Doğrudan ve açık bir anlatımdan kaçınır, genellikle sözcükleri seçerken, karmaşık metaforlar kullanırken, keskin tezatlar ve canlı duygusal sıfatlar kullanırken, en doğal olmayan bir şekilde bir dizi edebi şekil kullanırken yenilik arar. Valerius’un anlatısını ve karşılık gelen bölümleri Cicero ve Livius’un eserleriyle karşılaştırarak Latince dilinin tarihinde anlamlı bir ders çıkarılabilir.
Mirasi
Ana eserinin yanı sıra, Valerius Maximus’un el yazmaları aynı zamanda daha sonra yaşamış bir dilbilgincinin “Liber de Praenominibus” adlı onuncu kitabını da içerir. Valerius’un eseri aktif bir şekilde okullarda kullanılmış ve Orta Çağ’da popülerliği, korunan birçok kopyadan da anlaşılmaktadır. Diğer okul ders kitapları gibi alıntılanmış ve bunlardan tamamen korunmuş iki alıntı vardır, bunlardan biri 4. veya 5. yüzyıla tarihlenen ve Julius Paris’e atfedilen, diğeri ise Januarius Nepotianus tarafından yazılmıştır.