 |
Achille-Claude DebussyFransız besteci.
Doğum Tarihi: 22.08.1862
Ülke:  Fransa |
İçindekiler:
- Claude Debussy: İzlenimcilik Akımının Babası
- Erken Yaşamı
- Paris Konservatuvarı’ndaki Eğitimi
- Uyum Profesörüyle Çatışması
- Bestecilik Çalışmaları
- Rus Müziği Etkisi
- Wagner ile Karşılaşması
- Kovulması ve Paris’e Dönüşü
- Tanınma ve Mirası
Claude Debussy: İzlenimcilik Akımının Babası
Claude-Achille Debussy (22 Ağustos 1862 – 25 Mart 1918), müzikal İzlenimcilik akımının önde gelen temsilcisi olarak kabul edilen Fransız bir bestecidir.
Erken Yaşamı
Debussy, Paris’in bir banliyösü olan Saint-Germain-en-Laye’de doğdu. Babası küçük bir dükkân sahibiydi ve ailesi on iki yaşındayken Paris’e taşındı. Debussy’nin müzik eğitimi 1870 yılında Cannes’de, piyano dersleri alarak başladı.
Paris Konservatuvarı’ndaki Eğitimi
10 yaşındayken, 1872’de Debussy Paris Konservatuvarı’na girdi. Piyano dersleri Albert Marmontel’den, solfej dersleri Albert Lavignac’tan ve org dersleri de César Franck’tan aldı. İlk başlarda olağanüstü bir öğrenci olmasa da Debussy’nin piyano yeteneği, 1877’de bir Schumann sonatını icra ettiği için ikinci ödül almasıyla tanındı.
Uyum Profesörüyle Çatışması
Debussy’nin uyum ve eşlik dersleri aldığı Émile Durand ile arasında açık bir çatışma oldu. Durand’ın geleneksel uyum teorisine sıkı sıkıya bağlılığı, Debussy’nin müzikal deneylerini engelledi. Debussy sonradan bu yaklaşımı eleştirdi ve “Konservatuvar’da öğretilen uyum, sesleri kategorize etmenin ciddi ve komik bir yoludur.” şeklinde konuştu.
Bestecilik Çalışmaları
Debussy, Aralık 1880’de Académie des Beaux-Arts üyesi olan Ernest Guiraud ile bestecilik çalışmalarına başladı. Bu öncesinde, 1880 yılında zengin Rus himayecisi Nadezhda von Meck için ev piyanisti ve müzik öğretmeni olarak İsviçre ve İtalya’ya seyahat etmişti.
Rus Müziği Etkisi
Debussy’nin Rusya’daki zamanı onu Çaykovski, Borodin, Balakiriov ve diğerlerinin müziğiyle tanıştırdı. Rus müziğine büyük bir hayranlık duyan Debussy’nin eserlerinde bu etkiyi görmek mümkündür.
Wagner ile Karşılaşması
Von Meck ile seyahatleri sırasında, 1882’de Viyana’ya giden Debussy, Wagner’ın müzik draması “Tristan und Isolde”u izledi. Bu performans, onda derin bir etki bıraktı ve büyük bir ilham kaynağı haline geldi.
Kovulması ve Paris’e Dönüşü
Debussy, von Meck’in kızlarından birine duygusal açıdan ilgi duyduğu için pozisyonunu kaybetti. Paris’e geri döndü ve çalışmalarına devam etti.
Tanınma ve Mirası
Debussy, “Prélude à l’après-midi d’un faune” (Bir Faun’un Öğleden Sonra Notaları) gibi eserleri ile 1890’larda önemli bir besteci olarak ortaya çıktı. 20. yüzyıl müziğinin gelişimine büyük etkisi olan eserlerinde geleneksel olmayan uyumlar, modal melodiler ve izlenimci ton ressamlığı dikkat çeker. Debussy’nin müziği, romantik müzikten 20. yüzyılın modernizmine geçişi temsil eder. Onun eserleri tüm zamanların en önemli ve etkili bestecilerinden biri olarak kalmaya devam ediyor.
