Güven, Teknolojik İnovasyonun Temel Taşıdır
Güven, günümüzde sıkça gündeme gelen bir kavram gibi gözükse de, gerçek bir teknoloji firması için değeri yadsınamaz. Lenovo olarak, her bir inovasyon ve çözümümüzün temelinde güven bulunmaktadır.
Geçen yıl Tech World etkinliğinde, Lenovo’nun Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Yuanqing Yang, devam eden yapay zeka devrimi hakkında konuştu. Bu devrimi daha hızlı, daha erişilebilir, daha bağlantılı ve daha sürdürülebilir hale getirmenin yolunun, müşterilerimizin ve dünyanın güven duyması gereken teknolojiye sahip olmaktan geçtiğini belirtti. Aksi takdirde, bu olağanüstü dönemi nasıl benimseyebiliriz?
Bu nedenle, güveni yaptığımız her şeyin merkezine koyduk. Yapay zeka yönetişim çerçevemizden küresel tedarik zincirimize, ürün tasarımımızdan veri koruma yöntemlerimize kadar her alanda güveni öncelikli kıldık.
Siber Güvenlikteki Riskler
Siber suçlar, dünya genelinde en hızlı büyüyen tehditlerden biri olarak ön plana çıkıyor. Cybersecurity Ventures’a göre, 2025 yılına kadar siber suçların maliyetinin 10.5 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Eğer siber suçlar bir ülke olsaydı, dünyanın en büyük üçüncü ekonomisi olacaktı. Bu temponun düşmesi beklenmiyor; 2031’de dünya üzerindeki maliyetin ayda 1 trilyon dolara ulaşacağı öngörülüyor.
Son dönemde, büyük küresel perakendecilere ve otomotiv üreticilerine yönelik siber saldırılar, üretim hatlarını durdurmuş, ödeme sistemlerini dondurmuş ve piyasa değerlerinde milyarlarca dolarlık kayıplara neden olmuştur. Bu durum, dijital zayıflığın gerçek dünya maliyetini gözler önüne sermektedir. Tek bir saldırı, bir şirketi durma noktasına getirebilir ve müşteri güvenini anında erozyona uğratabilir.
Tüm şirketlerdeki güvenlik ekipleri, her hafta yüzlerce siber saldırı girişimiyle karşı karşıya kalmaktadır. Hiçbir organizasyon bağışık değildir, ancak insanlara, kültüre ve dayanıklı sistemlere yatırım yapanlar, müşteri güvenini koruma şansını en üst düzeye çıkarır.
Güvenlikte Kültürel Bir Yaklaşım
Lenovo’daki misyonumuz oldukça basit: daha akıllı teknolojiler sunmak ve müşterilerimiz, ortaklarımız ve çalışanlarımız için en güvenilir teknoloji şirketi olmaktır.
Güvenlik, bir departman değil, bir zihniyettir. 11 farklı pazardaki 30’dan fazla üretim tesisimizde güvenliği, değer zincirimizin her aşamasına entegre ediyoruz. Güvenlik odaklı tasarım yaklaşımımız, korunma önlemlerinin hem yerleştirildiği hem de sonradan eklenmediği bir anlayışla eserlerimizi geliştiriyor. Her ürün, servis ve altyapı çözümümüz, ISO 27001, TAPA FSR ve CSA STAR gibi küresel standartlara göre geliştirilip test edilmektedir.
Kamu-özel işbirliğimizi de derinleştirerek, ABD Siber Güvenlik ve Altyapı Güvenliği Ajansı (CISA) ile ortaklıklar kurduk. Lenovo, Secure by Design ve Joint Cyber Defense Collaborative (JCDC) girişimlerinde gururla yer alıyor. Bu girişimler, endüstri liderlerini bir araya getirerek küresel savunmaları güçlendirmek ve kritik altyapıyı güvence altına almak için çalışmaktadır.
İnsanları İlk Savunma Hattı Olarak Güçlendirmek
Siber güvenlikteki en büyük zayıflıklar genellikle insana dayanmaktadır, teknik sorunlar değil. Bu nedenle, insanlara yatırım yapıyor ve onları güçlendiriyoruz; özellikle yapay zeka döneminde. Her Lenovo çalışanı düzenli olarak güvenlik farkındalığı eğitimi alır ve sahte siber saldırı simülasyonları ile teste tabi tutulur. Ancak sadece bir standart olarak kalmamalıdır; eleştirel düşünmeyi ödüllendiriyor ve herkesin durup sorgulamasını ve ilk savunma hattı olarak hareket etmesini teşvik ediyoruz.
Yapay zeka, saldırıların karmaşıklığını artırıyor; kimlik bilgisi avcılığından derin sahtecilik dolandırıcılığına kadar geniş bir yelpazeye yayılıyor. “SpamGPT” gibi yeni araçlar, sosyal mühendislik süreçlerini ölçeklendirerek otomatik hale getirebiliyor. Ancak, insan dikkati ile yapay zeka destekli tespiti bir araya getirerek (güvenilir ortaklarımızın çözümleri ve kendi bünyemizde geliştirdiğimiz yeni teknolojilerle) Lenovo, her zaman bir adım önde kalmayı başarıyor.
