Berndnaut SmildeHollandalı sanatçı
Ülke: Hollanda
|
İçindekiler:
Berndnaut Smilde’nin Biyografisi
Berndnaut Smilde, Hollandalı bir sanatçıdır ve yapay bulutların yaratıcısıdır. Çoğu sanatçı ve şair gökyüzündeki yavaş hareket eden bulutlardan ilham almıştır, ancak azı insan eliyle böyle bir bulut oluşturmanın mümkün olabileceğini düşünmüştür. Ancak, Hollandalı deneysel sanatçı Berndnaut Smilde, son zamanlarda becerikli eller için hiçbir şeyin imkansız olmadığını gösterdi – sıradan kapalı mekanlarda gerçek bulutlar oluşturmayı başardı.
Yapay Bulutlar Oluşturma
Bu bulutları oluşturmak için Smilde düzenli duman makineleri kullanmaktadır. Ancak, sadece dumanı bir odaya salmak yeterli değildir, çünkü yapay duman çok ağırdır ve zemine yerleşmeye meyillidir, havada bulut benzeri şekiller oluşturmayı reddeder. Smilde, bu sorunu çözmek için odada vantilatörleri stratejik bir şekilde yerleştirerek dumanın istenilen şekli almasına yardımcı olmakta ve nem seviyesini dikkatle ayarlamaktadır. Nem kontrolü için özel cihazlar kullanır ve nem seviyesini manuel olarak püskürtür. Bir sprey şişesi kullanmanın buluta belirli bir şekil verebileceğine inansa da, bu uygulamada henüz başarılı olamamıştır.
Işık ve Gölge’nin Rolü
Smilde, kurulumlarının aydınlatmasına da büyük önem vermektedir. Stüdyosundaki ışık oyunu masum beyaz bulutu karanlık bir minyatür fırtınaya dönüştürmektedir. Sanatçı, bu yapay bulutların geçici ve son derece kırılgan olduğunun farkındadır. Bununla birlikte, bulutların geçiciliğinde ve son derece kırılganlığında bir şiirsel güzellik bulmaktadır.
Kurulum Ayarları
Yapay bulutlarının etkisini arttırmak için Smilde kurulum ortamını dikkatlice seçer. İlk performansı olan ‘Nimbus’ için, özel olarak tasarlanmış mavi duvarlara ve kırmızı zemine sahip boş bir stüdyoda izleyiciler için bulutlar oluşturdu. Bu renk şeması güçlü bir etki yarattı, çünkü bulutlar, keskin bir kontrast oluşturan kırmızı bir uçurumun üzerinde sıkışmış gibi görünüyordu.
Daha sonra, Smilde, boş bir depoya dönüştürülen küçük bir şapelde ‘Nimbus II’yi sundu. Bulutun kendiliğinden ışık yaydığını göstermek için aydınlatmayı mükemmelleştirdi ve pencerelerdeki mavi gökyüzünü bile aşan bir etki yarattı. Oda hafifçe karartılmıştı ve boş duvarlara karşı, ‘Nimbus II’ dünyaya inmiş bir melek gibi görünüyordu – soyut, narin ve sonsuz güzel.