“Dayanıklı Tasarım: Lenovo’nun Sürdürülebilir Tasarıma Yönelik Akıllı Yaklaşımının İçinde”

Yaklaşık on yıl önce meydana gelen bir olay aklımda net bir şekilde yer etti. Garanti süresi dolmuş olan çamaşır kurutma makinem bozulmuştu. Sorun, çatlamış bir tambur yataklığındaydı. Onarım, tüm tambur montajını değiştirmeyi gerektiriyordu ve parçanın maliyeti neredeyse yeni bir makinenin fiyatı kadardı. İşçilikle birlikte maliyet iki katına çıkıyordu. Bu durum, hem çevre hem de bütçemiz için oldukça yıkıcıydı.

O deneyim benim için sadece bir rahatsızlıktan ibaret değildi; daha derin bir şeyin ifadesiydi: Kısa vadeli tasarım anlayışının bir sonucu.

Ürün tasarımında genellikle performans ve estetik ön planda tutulur. Ancak, sürdürülebilirlik için tasarım yapmak, bizleri daha iyi üretim yöntemlerine yönlendirebilir ve benzer rahatsız edici deneyimlerin önüne geçebilir. İşte bu yüzden onarım ve uzun kullanım süresini tasarım önceliği haline getirmeye çalışıyorum, bir yan mesele olmaktan çıkarıyorum.

Sürdürülebilirlikte Akıllı Yaklaşımlar: Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi

Lenovo’da gelecekteki ürünlerimizi güçlü bir araç olan Yapay Zeka destekli Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi (LCA) ile tasarlıyoruz.

Üçüncü taraf bir sağlayıcı ile yaptığımız iş birliği sayesinde, tasarımcılarımıza bileşen seviyesinde detaylı çevresel veriler sunarak, daha akıllı tasarım kararları almalarına yardımcı oluyoruz.

Böylece, artık teknoloji sayesinde portföyümüzdeki ürünlerin Özelleştirilmiş Ürün Karbon Ayak İzleri (PCF) saniyeler içinde hesaplanabiliyor. Bu, farklı malzemelerin, parçaların ve üretim süreçlerinin cihazların karbon etkisine katkısını anlamamıza yardımcı olan gerçek verilere dönüşüyor. Müşterilerimiz, kendi nakliye seçeneklerini ve enerji kaynaklarını seçerek daha bilinçli kararlar alabilecekler. Lenovo, LCA’yı 2024 yılı ikinci çeyreğinde ThinkPad serisinde devreye almayı planlıyor, daha sonra ise diğer ürün serilerine yaygınlaştırmayı hedefliyoruz.

Bunlar Gerçekten Ne Anlama Geliyor?

Artık cihaz tasarımı daha şeffaf ve hesap verebilir bir hale geliyor; sürdürülebilirlik, ürün performansının ölçülebilir bir parçası olarak değerlendiriliyor. Bileşen seviyesindeki içgörüler ve detaylı çevresel veriler ile tasarımcılarımız daha bilinçli seçimler yapabiliyorlar. Bir dizüstü bilgisayar satın alırken ya da bir işletme filosunu yönetirken, yapılandırmanızı etkileyen karbon ayak izini öğrenmek, ekran boyutu veya pil ömrü kontrol etmek kadar kolay hale geliyor.

Ayrıca sürdürülebilirliği en önemli yerlerde uyguluyoruz: tasarım aşamasında. Daha net veriler ve daha iyi araçlarla, ekiplerimiz malzemeler, tedarik süreçleri ve uzun vadeli kullanım hakkında daha akıllıca kararlar alabiliyor. Sonuç olarak, performans ile çevresel etki arasında daha az trade-off yaşanıyor ve ürün yaşam döngüsü boyunca emisyonları azaltma yolunda daha doğrudan bir sene elde edebiliyoruz.

İçinde Dönüşen Ekonomi

Sürdürülebilirlik için tasarım sadece karbon ölçümü ile bitmiyor. Kullanım süresi uzun, yeniden kullanılabilir, onarılabilir veya kullanım ömrü sona erdiğinde iade edilebilir ürünler yaratmayı da içeriyor.

Bu nedenle Lenovo, dönüşüm ekonomisi modeline sadık kalmaya kararlı. İlk adımımız, tekrar kullanım, ardından geri dönüşüm üzerine kurulu basit bir prensipte buluşmak: sürdürülebilirliği R.E.A.L. olarak tanımlamak. R.E.A.L. çerçevesi, sürdürülebilir tasarımı sorumlu bir şekilde, etik malzemelerle, hesap verebilir modellerle ve yaşam döngüsü bilgisi ile ölçülebilir hale dönüştürme yöntemimizi ifade ediyor.

Sorumlu tasarım
Uzun ömür ve onarım için tasarlıyoruz, böylece cihazlar daha uzun süre kullanılabiliyor. Örneğin, 2025 yılına kadar Lenovo PC onarımlarının %84’ü, ürünleri onarım merkezine göndermeden yapılabilecek. Bu sayede daha fazla cihaz kullanıldıkça, daha az cihaz sevkiyatı gerçekleşiyor.

Etik malzemeler
Daha sürdürülebilir malzemeler kullanmak ve atıkları başlangıçta azaltmak için taahhütte bulunduk. 2024 yılında ilk UL kapsamında kapalı döngü plastik programını başlatacağız. Yani, emekli ürünlerden plastik toplama, geri dönüştürme ve yeni bileşenler haline dönüştürme işlemi.

Başlangıçta fare ve klavyeler için başlayan bu süreç, dizüstü bilgisayarlara, masaüstü bilgisayarlara ve hatta akıllı telefonlara kadar genişleştirildi. Örneğin, yeni ThinkVision P Serisi Gen 40 monitörlerimiz %95 geri dönüştürülmüş ABS, %20 geri dönüştürülmüş cam ve %50 geri dönüştürülmüş çelik içermektedir.

Hesap verebilir modeller
Ürünlerin daha uzun süre döngüde kalmasını sağlamak amacıyla sahiplik anlayışını yeniden gözden geçiriyoruz. Cihaz olarak Hizmet (DaaS) teklifleri ve Lenovo Sertifikalı Yenilenmiş sistemler sunarak, teknolojinin ikinci bir hayata sahip olmasına olanak tanıyoruz. Her yeniden kullanım, orijinal malzemelerin değerini artırmakta ve yeni kaynaklara ihtiyaç duyulmasını azaltmaktadır.

Yaşam döngüsü zekası
İyi tasarım, iyi verilerle başlar. Bu nedenle, tasarım sürecimize Yapay Zeka destekli LCA yerleştiriyoruz. Bu sayede ekiplerimize ve müşterilerimize, ürünlerin karbon ayak izi hakkında net bir içgörü sağlıyoruz. Bu, daha akıllı malzeme seçimleri, daha sürdürülebilir tedarik ve değerleriyle uyumlu satın alımlar yapmak isteyen müşterilere daha fazla şeffaflık sunuyor.

Ve bu, sürekli bir döngü: uzun ömür için tasarla, daha iyi malzemeler seç, yeniden kullanım önceliği veren modeller oluştur ve hepsini hassas, uygulanabilir verilerle takip et. Şu ana kadar, 300 milyon pounddan fazla geri dönüştürülmüş plastik kullandık ve 2025-2026 mali yılı itibarıyla tüm PC ürünlerimizde tüketici sonrası geri dönüştürülmüş içerik kullanma hedefindeyiz.

Neden yaşam döngüsü düşüncesi şimdi önemli?

Günün sonunda, müşteriler sürdürülebilirliğin doğrudan ürüne entegre edilmesini bekliyor.

Yaşam döngüsü düşüncesi, tasarım sürecinin başından itibaren daha akıllı kararlar almak, güvenilir karbon verileri sunmak ve daha iyi onarım ve yeniden kullanım ile cihazların ömrünü uzatmak açısından bu mümkün hale getiriyor. Ayrıca, organizasyonların ESG hedeflerini şeffaf ve ölçülebilir metriklerle karşılamalarına yardımcı oluyor.

Günlük kullanıcılar için, bu durum daha az işe yaramaz tamir, daha uygun fiyatlı hizmetler ve uzun süre kullanışlı ürünler anlamına gelebilir. Böylece benim yaşadığım karmaşa ve israf durumu ortadan kalkmış olur.

Her ne kadar tüm cevaplara sahip olduğumuzu iddia etmiyor olsak da, iyi niyetleri anlamlı sonuçlara dönüştürmek için gerekli araçlara, süreçlere ve ortaklıklara yatırım yapıyoruz. Ve daha fazla kişi bu zihniyetle üretirse, tüm sektör ilerler; bu da gezegen ve ürünlerimize bağımlı insanlar için daha iyi sonuçlar yaratır.

Geleceğe Dair Bakış

Bugün bazı şirketler, sürdürülebilirlik çabalarını geri planda tutmaya yeltenebilir. Ancak durum net: Sürdürülebilirlik artık performans ile birlikte ölçülüyor, marka itibarında yer alıyor ve dikkatli müşteriler tarafından talep ediliyor.

Onarım hedeflerinden kapalı döngü malzemelerine ve Yapay Zeka destekli bileşen bazında çevresel içgörülere kadar sürdürülebilirliği tasarım sürecinin daha erken aşamalarında yerleştirdik. Yapay Zeka destekli LCA gibi araçlar, daha hızlı ve daha hassas bir şekilde hareket etmemize yardımcı oluyor; böylece daha ürün fabrikaya ulaşmadan önce daha akıllı kararlar alabiliyoruz.

Diğer üreticiler için ilk adım, daha derin sorular sormaya başlamaktır. Ürün yaşam döngüsü boyunca en büyük çevresel etkiler nerelerde? Hangi malzemeler veya bileşenler gezegen için en yüksek maliyeti taşıyor? Ve yapay zeka bu içgörüleri hızlı ve ölçekli bir şekilde keşfetmemize nasıl yardımcı olabilir?

Sürdürülebilirlik, baştan itibaren dikkate alındığında, daha iyi sonuçlar elde edilmektedir: hem işletme için, hem müşteri için hem de gezegen için.

Ve umarız, daha az çamaşır makinesi ve kurutucu, kaldırıma gitmek zorunda kalır.