Days Gone: Yeniden Doğuşun Hikayesi
Görünüşe göre Sony, Days Gone isimli oyunu hayata geçirmekte pek de kararlı değildi. PlayStation için The Last of Us serisinin devamı zaten yolda iken, bir başka zombi temasına sahip olan Days Gone’ı da yatırım yapmak için gerekli gördü. Protagonistinin kayıpla dolu bir hikayesi olan bu oyunun, çerçevesi, hayatta kalma mücadelesinin ve bir kamp yaşamının zorlukları etrafında şekilleniyor.
Days Gone’ın İlk Tepkileri
Bend Studio, daha önce PS Vita için Uncharted: Golden Abyss oyununu geliştirerek kendine bir yer edinmişti. Ancak, Sony’nin Days Gone’ı onaylama kararı, iş modelinin çeşitlendirilmesi açısından pek mantıklı görünmüyordu. Days Gone, başlangıçta karışık değerlendirmeler alarak piyasaya sürüldü ve ardından bir devam oyunu talebi geri çevrildi. Fakat zamanla, bu oyun, beklenmedik bir ivme kazandı. Birçok oyuncu, Days Gone’ın daha iyi bir muameleye layık olduğunu dile getirerek, Sony’yi bir Days Gone Remastered geliştirmeye yönlendirdi.
Bir Bisikletle Hayatta Kalma Mücadelesi
Days Gone, başlangıçta bir adamın hayatını kaybeden eşiyle olan ilişkisinin etrafında dönüyor gibi görünse de, aslında asıl odak noktası onun bisikleti oluyor. Bu oyun, Pacific Drive ve Jalopy gibi araç yönetimi unsurlarını öne çıkaran zorlu bir AAA yapımı olarak dikkat çekiyor. Gün geçtikçe, motoru sürmekten çok, onu iyi bir şekilde bakıma almanın oyun içindeki önemi ortaya çıkıyor.
Mekaniklerin derinliği zamanla anlaşılmaya başlıyor. Bir motosikletin, kıyamet sonrası bir dünyada ne kadar zor bir arkadaş olabileceği, oyunun ilerleyen bölümlerinde kendini belli ediyor. Motosikletiniz gürültü çıkarırken, düşmanları da kendinize çekiyor. Bu gürültü, hayatta kalma mücadelesinde önemli bir risk taşırken, çeşitli stratejiler geliştirilmesi gerektiğini de gösteriyor.
Geçmişle Yüzleşme Anları
Days Gone, yalnızca zombi kurgusunu değil, aynı zamanda hayatta kalmanın getirdiği çeşitli toplumsal temaları da işliyor. Oyun, Oregon’un doğal güzellikleri içinde, hayatta kalanların ideolojileri ve korkuları hakkında düşündürüyor. Ana karakter Deacon St John’ın dünyası, kaybettiği eşinin anılarıyla dolu. Bu durum, karakterin eğilimlerini ve davranışlarını etkiliyor.
Ancak, Days Gone’ın anlatımı bazen dikkat çekici olmayabiliyor. Örneğin, bazı kesitlerin geçişleri eski modaydı ve bazı sahnelerdeki anlatım göze çarpacak kadar çiğdi. Bu unsurlar, oyunun yapım aşamasında bazı sıkıntılar yaşandığının bir işareti olabilir.
Remastered Süreci ve Gelecek Beklentileri
Days Gone’ın Remastered sürümü, yalnızca oyuncuların hoşlandığı bir tekrardan ziyade, Sony’nin daha önceki başarısızlıklara karşı bir yanıtı olarak da görülüyor. PlayStation 5’in çıkışından bu yana, oyuncular yeni oyunlardan uzun süre uzak kalmış durumda. Dolayısıyla, Sony için Days Gone’ın bir devamının çıkması oldukça cazip bir fikir haline geldi.
Sonuç olarak, Days Gone, ilk başta almış olduğu kötü eleştirilere rağmen, aslında çok daha iyi bir oyun. Deacon’ın bisikletinin arka aynasında geçmişe bakarken, hem kendisiyle hem de kaybedilenlerle yüzleşmesi, oyunculara derin bir deneyim sunuyor. Sonsuz bir zombi dünyasında, her viraj geri dönüşümsüz izler bırakıyor.