“`html
Aristo’nun Kalp Görüşü
Antik Yunan filozofu ve çok yönlü düşünür Aristoteles bir zamanlar insan kalbinin üç odalı olduğunu ve vücuttaki en önemli organ olduğunu öne sürmüştü. Kalbin hareket, his ve düşünceyi yönettiğini düşündü. Günümüzde ise insan kalbinin dört odalı olduğu ve beynin bu işlevleri büyük ölçüde kontrol ettiği bilinmektedir. Bununla birlikte, Aristoteles kalbin hayati bir organ olduğunu gözlemlemişti; kalp, vücuda kan pompalayarak diğer hayati organlara ulaşmasını sağlar. Kalp yetmezliği gibi hayati tehlike oluşturan bir durum meydana geldiğinde, kalp zamanla diğer organlara yeterince kan ve besin sağlamayı kaybeder.
Yeni Bir Umut: CHAIS
MIT ve Harvard Tıp Fakültesi’nden araştırmacılar, Nature Communications Medicine dergisinde yayınladıkları açık erişim bir makalede, elektrokardiyogram (ECG) sinyallerini analiz eden non-invaziv derin öğrenme yöntemleri kullanarak bir hastanın kalp yetmezliği geliştirme riskini doğru bir şekilde tahmin edebilecek bir yaklaşım sundular. Klinik bir deneme sırasında makine, altın standart olan daha invaziv prosedürlerle karşılaştırılabilir sonuçlar gösterdi, bu da kalp yetmezliği riski taşıyanlar için bir umut doğuruyor. Son zamanlarda, özellikle genç yetişkinler arasında obezite ve diyabetin artışı nedeniyle kalp yetmezliği kaynaklı ölümlerde keskin bir artış gözlemlendi.
Klinik Değer ve Önemi
Makalenin kıdemli yazarı Collin Stultz, Harvard-MIT Sağlık Bilimleri ve Teknolojisi Programının direktörü ve MIT Abdul Latif Jameel Klinik Makine Öğrenimi Sağlık Programı’nın bir üyesi. “Bu çalışma, birkaç yıldır diğer platformlarda konuştuğum şeylerin bir toplamıdır. Bu çalışmanın amacı, hastalar semptomlar göstermeden önce hastalanmaya başlayanları tanımlamak ve hastaneye yatışları önlemek için erken müdahale etmektir,” diyor.
Kalbin dört odasından iki tanesi atriyum, diğer ikisi ventriküldür. Kalp sağlıklıyken bu odalar ritmik bir uyum içinde çalışır. Oksijen açısından fakir kan, sağ atriyumdan kalbe akar, burada atriyumun kasılması ile kan sağ ventriküle itilir ve buradan akciğerlere pompalayarak oksijenlenir. Oksijen açısından zengin kan akciğerlerden sola gelir, ve içeriği sağlıklı bir döngü içinde ilerler.
Stultz, sol atriyal basınçların yükselmesi durumunda akciğerlerden sol atriyuma kan akışının engellendiğini belirtiyor. “Sol atriyumda basınç ne kadar yüksekse, o kadar fazla akciğer semptomu – nefes darlığı gibi – gelişir,” açıklıyor. “Kalbin sağ tarafı akciğerlere kan pompaladığı için sol atriyumda yüksek basınç, akciğerde yüksek basınca yol açar.” MGH’de kardiyolog olarak görev yapan Stultz, sol atriyal basıncı ölçmenin mevcut altın standardının sağ kalp kateterizasyonu olduğunu, bu işlemin ise invaziv bir yöntem olduğunu belirtmektedir.
Araştırmacılar, Cardiac Hemodynamic AI Monitoring System (CHAIS) adlı, tek bir elektrokardiyogram verisini analiz edebilen derin sinir ağına odaklanarak, hastaların yalnızca göğsüne takılan tek bir yapışkan yamanın kalp durumunu izlemelerine olanak tanıyacak bir çözüm geliştirdiler.
Aguirre, bu teknolojinin daha ileri klinik doğrulamalarla, kalp hastalığı olan hastalarda sol atriyal basıncın izlenmesine olanak tanıyacağını bekliyor, böylece tedavi stratejilerinin optimize edilmesine yardımcı olacaktır. Stultz ise, “Sağlık alanında yapay zekanın gerçek vaadi, herkese, sosyal-ekonomik durumdan, geçmişten veya ikamet ettiği yerden bağımsız olarak, eşit ve kaliteli sağlık hizmeti sunmaktır,” diyor. “Bu çalışma, bu hedefe bir adım daha atmak demektir.”
“`