SON DAKİKA

Edebiyat

Jose Marti

Jose Marti

Jose Marti

Küba’ya İspanya’dan özgürlük hareketinin lideri olan Kübalı şair, yazar ve yayıncı.

Ülke: Küba

İçindekiler:

  1. José Martí’nin Hayatı
  2. Hapishane ve Sürgün
  3. Aile ve Aktivizm
  4. Ölüm ve Miras

José Martí’nin Hayatı

José Julián Martí Pérez, 28 Ocak 1853’te Havana, Küba’da doğdu. Yedi kız kardeşi arasında en büyük oğluydu. Babası Mariano Martí Navarro, İspanya’dan, annesi Leonor Pérez Cabrera ise Kanarya Adaları’ndandı. Martí dört yaşındayken ailesi bir süre Valencia’ya taşındı, ardından adaya geri döndüler. Bu dönemde, babası hapishane müfettişi olarak çalışırken Martí, Santa Clara bölgesindeki yerel bir okula devam etti.

1865 yılında Martí, siyasi felsefeye ilgisini derinleştiren Rafael de Mendive’nin yönettiği bir okula kaydoldu. Martí’nin en iyi arkadaşı Fermín Valdés Domínguez, zengin bir köle sahibinin oğlu olup onun sosyo-politik görüşlerini şekillendirdi. 1866 yılında Martí, devrimcilere sempati duyarak finans üzerine odaklandığı bir enstitüye girdi.

Hapishane ve Sürgün

21 Ekim 1869’da, on altı yaşındayken Martí ihanetle suçlanarak tutuklandı ve altı yıl hapis cezasına çarptırıldı. Annesi ve avukatının kararını bozma çabalarına rağmen Martí, zincirlerle işkence gören ve hapis yılları boyunca ciddi bir hastalık geçiren gençti. İspanya’ya repatriye edildikten sonra, çalışmalarına devam etme fırsatı verilerek Madrid Üniversitesi’nde eğitim almaya başladı. Ancak Martí, hükümete sadık olacağı umuduyla.

Bunun yerine, Martí yönetimlerinin zalimliği hakkında halkı bilgilendirmek amacıyla “Küba’daki Siyasi Hapishane” broşürünü yazdı. Kasım 1871’de Martí yine hasta oldu ve ameliyat geçirdi. Haziran 1872’de arkadaşı Fermín Valdés tutuklandı ve İspanya’ya sürüldü, Martí ile bir araya geldi. İkisi Saragossa’ya taşındı, burada Martí, 1874 yılına gelindiğinde edebiyat ve hukuk alanlarında derecelerini tamamlayarak eğitimine devam etti. Aralık 1874’te Küba’ya dönme izni verilmemesi üzerine Martí, Fransa, Meksika, Guatemala ve Venezuela üzerinden bir yolculuğa çıkarak Küba’nın bağımsızlığı için sürekli çalıştı.

Aile ve Aktivizm

25 Temmuz 1877’de Martí, Teatro Colón’da “Sociedad Literaria El Porvenir” isimli edebi topluluğun açılışında bir konuşma yaptı ve başkan yardımcısı olarak atandı. Ayrıca, bir kadın akademisinde kompozisyon dersleri verirken Guatemala devlet başkanının kızı María García Granados, ona dikkat kesildi. Ancak Martí, onun tekliflerine cevap vermedi ve Meksika’ya seyahat ederek gelecekteki eşi Carmen Bazán ile tanıştı. 10 Mayıs 1878’de Granados, akciğer hastalığından vefat etti ve devlet başkanının kızı daha sonra “aşktan ölen Guatemala kızı” olarak anıldı.

2 Kasım 1878’de Martí ve Carmen’in José Francisco, lakabı Pepito adında bir oğulları oldu. 1879 yılında Küba’ya dönerek İspanyol koloni yönetimine karşı bir ayaklanmanın hazırlıklarına katıldı. Hükümetin beklentilerini karşılayamayıp tekrar İspanya’ya sürgün edilen Martí, 1880’den 1885’e kadar Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşadı, burada ailesi kısa bir süre ona katıldı. Bu süre zarfında Martí, Latin Amerika gazeteleri için çalıştı, makaleler ve kitaplar yazdı, öğretmenlik yaptı. Ancak, Küba bağımsızlığı mücadelesine tamamen adanarak ailesini desteklemekte zorlandı ve Carmen 27 Ağustos 1891’de oğullarıyla birlikte Havana’da Martí’yi terk etti.

Martí, tütün fabrikalarını ziyaret ederek işçilere seslendi ve onları Küba’da yeni bir ayaklanmaya hazırlanmaları konusunda teşvik etti. Ayrıca, farklı göçmen örgütlerini bir araya getirerek Küba Devrimci Partisi’ni kurdu. 24 Şubat 1895’te Ulusal Kurtuluş Ayaklanması başladı ve Martí, bu yeni parti için merkezi organ olan “Patria” gazetesini kurdu.

Ölüm ve Miras

José Martí, 19 Mayıs 1895’te Contramaestre ve Cauto nehirlerinin birleştiği Dos Ríos (İspanyolca: Dos Ríos) yakınlarında İspanyol askerlerine karşı yapılan bir savaşta öldü. İspanyol birlikleri cesedini ele geçirdi, gömdü ve daha sonra mezarını açtılar. İspanyolların dağılan küllerinin onları boğabileceği endişesiyle cesedini yakmaktan kaçındıkları söylenir. Martí’nin ölümü, adadaki ve yurtdışındaki Küba isyancılarının umutlarını sarsmıştır. Ancak, savaşa 1898’de Amerika Birleşik Devletleri’nin dahil olmasıyla mücadele devam etti.

30 Haziran 1951’de Santiago de Cuba’daki Santa Ifigenia Mezarlığı’nda José Martí’yi onurlandırmak için 24 metrelik bir anıt mezar açıldı.

Düşüncenizi Paylaşın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Teknoloji Haberleri