Orest Miller: Rus Edebiyatının Ünlü Tarihçisi
Orest Fyodorovich Miller, Rus edebiyatının köklü tarihçilerinden biridir. 4 Ağustos 1833’te Estonya’nın Hapsal şehrinde doğmuş ve Alman kökenli bir ailenin çocuğudur. Yetim kalan Miller, üç yaşındayken Rus kökenli teyzesi tarafından evlat edinilmiş ve mükemmel bir ev eğitimi almıştır. 15 yaşında, Kiev Metropoliti olan Archimandrite Platon’un derin etkisiyle Ortodoks inanca geçiş yapmıştır.
Eğitim ve Erken Edebi Çalışmaları
Miller, St. Petersburg Üniversitesi Tarih ve Filoloji Fakültesi’nde yüksek öğrenim görmüştür. Eğitimini tamamlamadan önce Vasily Zhukovsky’nin ölümüne dair bir şiir, “Annemin Cesareti” adlı milli bir drama ve “Konradin” adlı tarihi bir drama dahil olmak üzere birkaç eser yayınlamıştır. “Poetry Üzerine Tarihsel Denemeleri” adlı çalışması, Doktora Tezi olan “Tarihsel Verilere Dayalı Şiirde Ahlaki Unsurlar Üzerine” (1858) adlı çalışmasının temelini oluşturmuştur.
Tartışmalı Tez ve Dobrolyubov’un Eleştirisi
Miller’ın tezi önemli eleştirilere maruz kalmıştır. Tüm zamanları ve kültürleri kapsama iddiası, yüzeysellik ve önyargıya yol açmıştır. Çalışma, özellikle Hegelci filozof Karl Rosenkranz’ın “Die Poesie und ihre Geschichte” kitabından türemiştir. Miller’ın Rosenkranz’ın yöntemini benimsemesi, eski Yunan mitolojisini ve edebiyatını ahlaksız ilan etmesine kadar gitmiştir.
Halk Edebiyatı ve Slav Çalışmalarına Geçiş
1860’ların başında, Miller’ın araştırma ilgileri önemli ölçüde değişmiştir. Kirillov ve Rybnikov tarafından yayınlanan halk şarkılarının koleksiyonu, onda halk edebiyatını araştırmaya olan bir tutku ateşlemiştir. Miller, her bir destan ve şarkının derin sembolik anlamlarını arayan mitolojik yorumun savunucusu haline gelmiştir.
Öğretim ve Sonraki Eserler
Miller’ın “Rus Edebiyatının Tarihsel Bir İncelemesi Taslağı” (1865), üniversite müfredatına kapsamlı bir halk edebiyatı çalışması sunarak etkili olmuştur. Ancak mitolojik yorumları, daha nüanslı yaklaşımlarla geçersiz kılınmıştır.
Profesör ve Filantrop Olarak Mirası
Miller’ın en büyük mirası, olağanüstü niteliklerine profesör ve mentor olarak sahip olmasıdır. Ders verirken derin bilgiyi insanlık ve vatanseverlik prensipleriyle harmanlamıştır. Sınıf dışında, öğrencilerine olan desteğiyle tanınmış, St. Petersburg Üniversitesi Öğrencilerine Yardım Derneği’ni kurmuş ve kendi kaynaklarını fedakarlık ederek öğrencilerine adanmıştır. 1889’da kalp krizi sonucu beklenmedik şekilde vefat etmiştir.